Skip To Main Content

Boğmaca ve Aşılama

Bordetella pertussis’in neden olduğu boğmaca (pertussis), 20. yüzyılın en sık rastlanan ve önemli bir mortalite nedeni olan
çocukluk hastalıklarından biri olmuştur. Boğmaca aşısının geliştirilmesi ve yaygın şekilde uygulanmasının ardından sıklığı %75’ten fazla azalma göstermekle birlikte, boğmaca dünya çapında önemli bir çocukluk çağı sorunu olmaya devam etmektedir. Yeni bir çalışmanın sonuçları dünya çapında 5 yaşından küçük çocuklarda her yıl 24 milyon yeni boğmaca olgusu görülebildiğini ve tahminen 160.700 ölüme yol açtığını işaret etmiştir.1

Hapşırma, hafif ateş, burun akıntısı, hafif öksürük gibi soğuk algınlığı semptomlarıyla başlayan boğmacada öksürük giderek artmakta ve boğulur tarzda, ağır öksürük nöbetleri oluşmaktadır, nöbet sonunda derin nefes alma ve ıslık sesi görülebilmektedir. Ayrıca öksürük nöbetine siyanoz ve kusma eşlik edebilmektedir. Boğmacanın en sık görülen komplikasyonu ve birinci sıklıktaki ölüm nedeni sekonder bakteriyel pnömonidir; ancak otitis media, anoreksi ve ensefalopati gibi nörolojik komplikasyonlar da oluşabilmektedir.1

Boğmacaya bağlı morbidite ve mortalitenin büyük çoğunluğu, 3 aylık ve daha küçük bebeklerde ortaya çıkmaktadır. Bebeklerde boğmaca aşısı 2 aydan önce yapılmadığından, yenidoğanlar ciddi bir risk altında kalmaktadır. ACIP 2013 yılından bu yana tüm gebeliklerde, daha önceki tetanoz, difteri ve aselüler boğmaca (Tdap) aşılama öyküsünden bağımsız olarak Tdap aşısı yapılmasını önermektedir. Gebelikte maksimum düzeyde maternal antikor yanıtı ve yenidoğana pasif antikor transferi sağlamak için Tdap aşısının 27-36. haftalar arasında yapılması önerilir; ancak Tdap aşısı yara tedavisi veya boğmaca salgınları gibi durumlar söz konusu ise tüm gebelik süresince güvenle uygulanabilir. Gebe kadınlara inaktif virüs veya bakteri ya da toksoid aşısı yapılmasının olumsuz fetal etkileri bulunmamaktadır ve kanıtlar bu uygulamanın güvenli olduğunu göstermektedir. Tdap’ın 2. trimestrin sonu ya da 3. trimestrin başında uygulanmasının yenidoğan boğmacasına karşı yüksek derecede etkili olduğu gösterilmiştir. Buna ek olarak, annenin aşılanmasının tam olarak koruma sağlamadığı durumlarda bile gebelikte anneleri Tdap aşısı olan bebeklerin boğmacayı anlamlı derecede daha az morbidite ile geçirdikleri görülmüştür.2

Dünya Sağlık Örgütü, birçok ülkede gebelik 3. trimestrinde uygulanan Tdap aşısının güvenli olduğunu ve bebeklerin boğmacadan korunmasında yüksek etkililik sağladığını, mortalite ve morbidite üzerinde büyük bir etki gösterdiğini belirtmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, bu yöntemin küçük bebeklerin korunmasında en maliyet etkin yöntem olduğunu vurgulamakta; boğmaca morbidite ve mortalitesi varlığında, ulusal aşı programlarında rutin primer bebek boğmaca aşılamasına ek olarak gebe kadınlarda Tdap aşısı uygulamasına da yer verilmesini önermektedir.3

Sonuç olarak, uluslararası kaynaklarda erişkin tip difteri, tetanoz, dozu azaltılmış asellüler boğmaca (Tdap) ve inaktif influenza aşılarının gebelik sırasında rutin olarak uygulanması önerilmekte; sağlık çalışanlarının bu aşıların gebe ve fetüs için güvenli olduğunu bilmesi ve uygulamaları gerektiği belirtilmektedir. Ülkemizde tüm gebelere aşılanma durumlarına uygun olarak erişkin tip tetanoz ve difteri aşısı (Td) uygulanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde rutinde uygulanan Td dozlarından en az birisinin Tdap olması önerilmektedir. Sonuç olarak; anne adayı Td takvimini tamamlasa bile gebeliğin tercihen 27-36. haftasında Tdap uygulanması önerilir, bu döneme denk gelen Td dozu Tdap olarak uygulanabilir. Daha önce boğmaca aşısı yapılmış veya hastalık geçirilmiş olsa bile boğmaca yaşam boyu bağışıklık bırakmadığından her gebelikte bir doz Tdap yapılması önerilir.4

İçeriği görüntülemek ve daha fazla içeriğe ulaşmak için lütfen hesap oluşturun.

MAT-TR-2101490