Aspirine Karşı Klopidogrel Monoterapisinin Etkinlik ve Güvenliği
Perkütan koroner girişimden sonra kronik idame monoterapisi için aspirine karşı klopidogrel monoterapisinin etkinlik ve güvenliğini karşılaştıran araştırmacı tarafından başlatılan, prospektif, randomize, açık etiketli, çok merkezli bir çalışma yapıldı.
Perkütan koroner girişimden (PKG) sonra kılavuzlar, klinik tablo da dahil olmak üzere çeşitli faktörler temelinde karar verilen ilk 6-12 aylık ikili antiplatelet tedaviyi (DAPT) önermektedir. Bu süreden sonra, aterosklerotik kardiyovasküler olayların sekonder önlenmesi için tek antiplatelet tedavinin süresiz idamesi endikedir. Bir siklooksijenaz yolu inhibitörü olan aspirin, en yaygın kullanılan antiplatelet ajandır ve PKG sonrası hastalarda standart tedavi olarak önerilir. Bu tavsiyenin kanıtı, on yıl önce yapılan ve aspirinin kardiyovasküler hastalıktan ikincil korunma için faydasını gösteren çalışmaların toplu analizlerine dayanmaktadır. Bununla birlikte, birincil önleme ortamındaki son araştırmalar, aspirinin vasküler olayların önlenmesinde çok az fayda sağladığını veya hiç fayda sağlamadığını bulmuş ve aspirinin intrakraniyal ve gastrointestinal kanama dahil olmak üzere artmış kanama riski ile ilişkili olabileceğini göstermiştir. Aspirin tedavisini tolere edemeyen hastalarda alternatif olarak bir adenozin difosfat reseptör blokeri olan klopidogrel önerilir. 1996'da yapılan önceki bir çalışma, klopidogrelin aterosklerotik vasküler hastalığı olan hastalarda, gastrointestinal komplikasyon insidansını azaltarak kardiyovasküler olayları azaltmak gibi potansiyel yararları olabileceğini bildirmiştir. Koroner stent uygulanan hastalarda kronik idame döneminde optimum antiplatelet monoterapi bilinmemektedir.
Klopidogrel monoterapisi, gelecekteki olumsuz klinik olayları önlemede aspirin monoterapisinden üstün
Araştırmacılar bu popülasyonda aspirin ve klopidogrel monoterapisinin etkinlik ve güvenliliğini kafa kafaya karşılaştırmayı amaçladıklarını bildirdi. Güney Kore'deki 37 çalışma merkezinde araştırmacı tarafından başlatılan, prospektif, randomize, açık etiketli, çok merkezli bir çalışma yapıldı. Çalışmaya ilaç salınımlı stentler (DES) ile perkütan koroner girişimden sonra 6-18 ay boyunca ikili antiplatelet tedavisini klinik olay olmadan sürdüren en az 20 yaşındaki hastalar kaydedildi. Herhangi bir iskemik ve majör kanama komplikasyonu olan hastaların dışlandığı bildirildi. Hastalar, 24 ay boyunca günde bir kez 75 mg klopidogrel veya günde bir kez 100 mg aspirin monoterapi ajanı almak üzere rastgele ayrıldı. Birincil sonlanım noktasının, tedavi amaçlı popülasyonda tüm nedenlere bağlı ölüm, ölümcül olmayan miyokard enfarktüsü, inme, akut koroner sendrom nedeniyle yeniden yatış ve Kanama Akademik Araştırma Konsorsiyumu (BARC) kanama tipi 3 veya üzerinin bir bileşimi olduğu bildirildi. 26 Mart 2014 ile 29 Mayıs 2018 tarihleri arasında 5530 hasta kaydı yapıldı. 5438 hasta rastgele klopidogrel grubuna veya aspirin grubuna ayrıldı. Birincil son noktanın tespiti 5338 hastada tamamlandı. 24 aylık takip sırasında klopidogrel grubunda 152 ve aspirin grubunda 207 hastada birincil sonuç elde edildi. DES ile perkütan koroner girişimden sonraki kronik idame döneminde aspirin monoterapisine kıyasla klopidogrel monoterapisi, tüm nedenlere bağlı ölüm, ölümcül olmayan miyokard enfarktüsü, inme, akut koroner sendrom nedeniyle yeniden yatış ve BARC kanama tipi 3 veya üzeri bileşik riskini önemli ölçüde azaltmıştır. Sonuç olarak perkütan koroner girişimden sonra süresiz antiplatelet monoterapi gerektiren hastalarda, klopidogrel monoterapisinin, gelecekteki olumsuz klinik olayları önlemede aspirin monoterapisinden üstün olduğu bildirildi.